Kısa Özet
Bu video, Türk Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası olan Büyük Taarruz'u ve bu zafere giden yolda yaşanan zorlukları, hazırlıkları ve fedakarlıkları anlatıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde Türk milletinin topyekûn mücadelesi, diplomatik başarılar, orduya yapılan yardımlar ve savaşın kritik anları detaylı bir şekilde ele alınıyor.
- Büyük Taarruz'a hazırlık sürecinde diplomatik başarılar ve iç cephedeki seferberlik vurgulanıyor.
- Türk ordusunun karşılaştığı lojistik, sağlık ve haberleşme sorunlarına rağmen gösterdiği azim ve kararlılık anlatılıyor.
- Taarruzun planlanması, uygulanması ve kazanılmasıyla sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin önemi belirtiliyor.
Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın Temeli
31 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal, Yunan ordularının tükenişini izlerken, Çamlık Tepesi'nde şehit olmuş bir Mehmetçiğin sancağı tutan elini görür. Bu el, milletin kurtuluş ve yeniden var olma azmini simgeler. Mustafa Kemal, bu şehidin kimliğinin bulunmasını ister ancak bulunamaz. Zaferin bedelini ve milletin azmini unutmayan Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1924'te Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temelini atar.
Sakarya Meydan Muharebesi ve Taarruz Kararı
Sakarya Meydan Muharebesi'nin Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmasının ardından Yunan ordusu Eskişehir-Afyon hattına çekilir. Meclisteki muhalif vekillerin "Neden taarruz etmiyoruz?" eleştirilerine Mustafa Kemal, hazırlıkların tamamlanması için zamana ihtiyaç olduğunu belirtir. Bu erteleme, milletin, meclisin ve ordunun hazırlanması için gereklidir.
Diplomasi Savaşı ve Sınırların Güvence Altına Alınması
Cephe yükünü azaltmak için olağanüstü bir diplomasi savaşı yürütülür. İtilaf Devletleri'nin Rusya'daki Bolşeviklere karşı Çar yanlısı Beyaz Ordu'yu desteklemesi üzerine Türkiye, Sovyet Rusya ile diplomatik ilişki kurar. Moskova ve Kars Antlaşmaları ile doğu sınırları güvence altına alınır, Rusya'dan silah ve para yardımı sağlanır ve Kazım Karabekir Paşa komutasındaki birliklerin bir kısmı batı cephesine kaydırılır.
İtalyan ve Fransızların Çekilmesi
Müttefikleri tarafından aldatıldığını düşünen İtalyanlar, Ankara hükümetinin kapitülasyon taleplerini reddetmesi üzerine işgal bölgelerinden çekilir. Güneyde Fransızlar, Kuvayi Milliye tarafından durdurulur. Ankara, Fransa'daki savaş karşıtı kamuoyunu ve Almanya'nın yeniden tehdit oluşturmasını değerlendirerek 20 Ekim 1921'de Ankara Antlaşması'nı imzalar. Böylece Anadolu'da işgalci olarak İngilizler ve Yunanlar kalır.
İngilizlerin Direncinin Kırılması
İngilizlerin Meclis-i Mebusan'ı basarak milletvekillerini Malta'ya sürmesi ve katliamlara varan şiddet uygulamaları üzerine Mustafa Kemal, Anadolu'daki İngiliz askeri mensuplarını savaş esiri olarak tutuklatır. Uzun süren pazarlıklar sonunda İngilizlerin direnci kırılır ve Sakarya zaferinden sonra 23 Ekim'de Ankara'yla tutsakların karşılıklı salıverilmesini içeren protokol imzalanır. Ankara, İngilizler tarafından resmen tanınır.
Büyük Savaşa Hazırlık ve Milletin İmanı
Anadolu bir yandan da büyük savaşa hazırlanır. Mustafa Kemal, Türk milletindeki imanın ve vatan sevgisinin farkındadır. Komutanlar ve Büyük Millet Meclisi, savaşarak kazanma iradesinin sembolü olacaktır. Türk milleti, son evladına, son lokmasına ve son nefesine kadar bu savaşa katılarak inanılmaz bir bağımsızlık destanı yazacaktır.
Tekalif-i Milliye ve Halkın Katkısı
Sakarya Muharebesi öncesinde, 5 Ağustos 1921'de başkomutanlığa atanan Mustafa Kemal, Tekalif-i Milliye emirlerini yayınlar. Bu emirlerle Türk milleti, elindeki silah, cephane, giyim, araç gereç, hayvan ve taşıt gibi malların %40'ını orduya teslim eder. Halk, silah ve cephane taşınmasında gece gündüz çalışır. Demirciler, marangozlar, nalbantlar ve terziler ordunun emrinde seferber olur.
Ulaşım ve Lojistik Zorlukları
Anadolu coğrafyasında doğru düzgün yol ve motorlu nakil aracı yoktur. Demiryollarının büyük kısmı Yunanların ve İngilizlerin elindedir. Türk ordusu, insan ve hayvan gücünü kullanarak nakliye sorununu çözer. Kağnı, deve, eşek ve at arabalarıyla silahlar cepheye ulaştırılır. Samsun, Kars ve Adana'dan Ankara'ya ve cephelere silah taşıyan kağnı kolları oluşturulur. Bu kağnıları çoğu zaman kadınlar, çocuklar ve yaşlılar kullanır.
Sağlık ve Salgın Hastalıklarla Mücadele
Salgın hastalıklar da önemli sorunlardan biridir. Ankara hükümeti, tüm zorluklara rağmen çiçek, kolera ve tifüs aşıları üretir. Kıtlık tehlikesinden dolayı halka bedava kinin dağıtılır. Hastanelerin yatak kapasitesi artırılmaya çalışılır. İstiklal Harbi süresince orduda sadece 957 tabip, 224 eczacı ve 26 dişçi görev yapar.
Silah ve Cephane Temini
Ordunun elinde standart ve uyumlu silah ve cephane yoktur. Çoğu toplama olmak üzere çeşitli cephelerden kaçırılmış bir teçhizat birikimi vardır. İstanbul'dan kaçırılan imalat malzemeleriyle top ve tüfek mekanizmaları yapılır, mühimmat kullanılır hale getirilir. Kılıç ve kasatura yapan ustalar, işçiler, kadın ve çocuklar bu mucizeyi gerçekleştirirler.
Süvari Birlikleri ve Topçu Eğitimi
Türk Süvari birlikleri, piyade gibi savaşmaktadır. Ilgın'da açılan süvari talimgahında eğitimden geçirilen askerler, at üzerinde savaşabilen gerçek süvarilere dönüştürülür. Topçu subaylarının tümü Konya Sille'de eğitim alır. İstihkam, gözcülük, nakliye kollarına kadar tüm birlikler ciddi eğitimlerden geçirilir.
Hava Kuvvetlerinin Güçlendirilmesi
Hava kuvvetlerini güçlendirmek için Almanya, Fransa ve İtalya'dan uçaklar satın alınır. Ancak Almanya'dan alınan uçaklardan sadece ikisi cepheye katılabilir. Fransız ve İtalyanlar ise uçakların makineli tüfeklerini sökmüşlerdir. Türk havacıları, eski Alman uçaklarından alınan makineli tüfekleri bu uçaklara takarak çalıştırmayı başarır. Büyük Taarruz başladığında Türk Hava gücünün 10, Yunan ordusunun ise 50 uçağı vardır.
Haberleşme Ağının Kurulması
Anadolu'da haberleşme hatları yetersizdir. Bu nedenle büyük taarruzdan önce muharebe hatlarının bulunmadığı geniş arazilerde telgraf ağları kurulur ve Ankara'ya bağlanır. Adana, Mersin, Konya, Sarayönü, Ankara, Aksaray, Kırşehir, Şereflikoçhisar arasında yeni hatlar oluşturulur. Savaş alanına yakın cephe gerisinde ise Çay, Kocatepe, Şuhut, Sandıklı arasında 160 kilometrelik yeni hatlar oluşturulur.
Topyekûn Savaş Stratejisi ve Hazırlıklar
Halkın desteğiyle ordu ve meclis, silah ve cephane temin etmeye çalışırken, sağlık, lojistik ve haberleşme sorunlarıyla da ilgilenerek her alanda hazırlık yapar. Türk milleti, son lokmasını ve son evladının maddi manevi gücünü ordusuna katarak kurtuluşa inanmaktadır. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastığı andan itibaren uygulamaya çalıştığı topyekûn savaş stratejisi meyvelerini vermiştir.
Büyük Taarruz'un Başlaması
25 Ağustos 1922'ye gelindiğinde Türk ordusu, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türk milleti artık savaşa hazırdır. Mustafa Kemal öncülüğünde Türk komuta heyeti gerçekçi bir harekat planı yapar. 26 Ağustos sabahı Türk ordusu müthiş bir bombardımanla taarruzu başlatır. Türk ordusunun yarma noktası olarak belirlediği Tınaztepe, Belentepe ve Kılıçarslan tepeleri yoğun topçu ateşiyle dövülür.
Yunan Savunmasının Çöküşü
27 Ağustos sabahı Türk ordusu yeniden güçlü bir taarruz başlatır ve 23. Tümen Yunan savunma hattını Çamlıca korusundan yarar. Yunanlar öğleye doğru Sincanlı ovasına çekilmek zorunda kalır. Dağılan Yunan birliklerinin birleşerek Bursa-Eskişehir yönünde savunma hattı oluşturmasını engellemek için Fahrettin Altay'ın Süvari Kolordusu görevlendirilir.
Süvari Birliklerinin Başarısı ve Yunan Ordusunun Kuşatılması
28 Ağustos sabahı Süvari kuvvetleri, Yunan kuvvetlerine ağır zayiat verdirir ve kuzeye gitmelerini engeller. 29 Ağustos akşamı Yunanlar Kızılca Köyü sırtlarını ele geçirmek için saldırıya geçer ancak püskürtülür. 30 Ağustos sabahı 35 bin kişilik Yunan Ordusu Aslanlar Ovası'nda sıkışmış durumdadır. İkinci orduya bağlı tümenler, Yunanları kuzeyden çevirerek kuşatır. 105 topla yapılan bombardıman sonucunda Yunan Ordusu bozguna uğrar ve yaklaşık 15 bin ölü bırakır.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Zafer
Dumlupınar olmasıyla Banaz Ovası arasındaki boğaza çekilen diğer Yunan kuvvetleriyle de çok çetin çarpışmalar gerçekleşir. Başkomutan Meydan Muharebesi'nin zaferle sonuçlandığı anlarda Kaplan gıda Türklerin eline geçer. Buradaki Yunan güçleri ise Banaz Uşak istikametine doğru kaçar.
Büyük Taarruz'un Kazanılması ve İzmir'e Doğru İlerleyiş
Büyük Taarruz kazanılmıştır. İşgal orduları yakıp yıkarak İzmir'e doğru kaçmaktadır. Türk milletinin azmi ve kararı, istiklal-i tam bir devlete ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolu açmıştır.
Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz'dir
1 Eylül 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal, Türk ordusuna bir mesaj göndererek onları kutlar ve "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" der. Türk ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girer, düşman denize dökülür, vatan kurtulur ve Türk milleti istiklaline kavuşur.