Kimsesizler ve Katiller! | Suçluyu Gördüm 01 | Timur Soykan

Kimsesizler ve Katiller! | Suçluyu Gördüm 01 | Timur Soykan

Kısa Özet

Bu video, gazeteci Timurykan'ın tanık olduğu gerçek bir suç hikayesini, Evrim ve Selahattin Sarıçiçek çiftinin töre cinayetine kurban gitmelerini anlatıyor. Hikaye, çiftin aşkı, kaçışları, ailelerinin baskısı ve sonunda kimsesiz bir şekilde öldürülmeleri üzerine kurulu. Timurykan, olayın detaylarını, tanık olduklarını ve adaletin sağlanamamış olmasını derin bir üzüntüyle aktarıyor.

  • Gazeteci Timurykan'ın tanık olduğu gerçek bir suç hikayesi
  • Evrim ve Selahattin Sarıçiçek çiftinin töre cinayetine kurban gitmesi
  • Aşk, kaçış, aile baskısı ve kimsesizlik temaları
  • Adaletin sağlanamamış olması ve töre kurbanlarının kimsesizliği

Giriş

Timurykan, "Suçluyu Gördüm" adlı yeni bir Onlar yayını başlattığını ve bu bölümde gazetecilik hayatında tanık olduğu gerçek suç hikayelerini anlatacağını belirtiyor. Amacının, hayatın acımasızlığını ve adaletsizliğini gözler önüne sermek olduğunu vurguluyor. Anlatacağı hikayelerin tamamen gerçek olduğunu ve herhangi bir kurgu içermeyeceğini ifade ediyor. İlk olarak, Evrim ve Selahattin Sarıçiçek çiftinin hikayesini anlatmaya karar verdiğini, çünkü onların kimsesizliğini, aşklarını ve öldürülmelerini asla unutamadığını söylüyor.

Sarıçiçek Çiftiyle Tanışma

Timurykan, Radikal Gazetesi'nde adliye ve polis muhabirliği yaparken, ajanslardan gelen bir haberde Evrim (26) ve Selahattin (27) Sarıçiçek çiftinin İstanbul Küçükçekmece'deki evlerinde öldürüldüğünü öğreniyor. Evrim'in 7 aylık hamile olması, Timurykan'ı derinden etkiliyor ve olayı araştırmaya başlıyor. Olay yerinde kapının zorlanmadığı, masada fazladan çay bardakları olduğu, katillerin misafir gibi geldiği anlaşılıyor. Bilgiye ulaşmak zor olsa da, yazı işleri müdürünün teşvikiyle araştırmaya başlıyor.

Adli Tıp Kurumu ve İlk İzlenimler

Timurykan, ilk olarak Adli Tıp Kurumu'na gidiyor. 2005 yılının Şubat ayında, soğuk ve kasvetli bir havada, Evrim ve Selahattin'in cenazelerinin otopsi için orada olduğunu öğreniyor. Adli Tıp Kurumu'nun içindeki atmosferi ve kokuyu tarif ediyor. Çiftin yakınlarının dışarıda beklediğini ve feryatlarının dinmediğini belirtiyor. Selahattin'in abisiyle konuşuyor ancak ketum davranıyor. Evrim'in yakınları arasında ise ailesinden kimse olmadığını, sadece aşiret mensuplarının bulunduğunu fark ediyor. Bu durum, olayın bir töre cinayeti olabileceği şüphesini uyandırıyor.

Cenaze Töreni ve Takip

Evrim'in cenazesinin memlekete götürüleceği söylenmesine rağmen, Kayabaşı Mezarlığı'na doğru götürüldüğünü öğrenen Timurykan, cenaze aracını takip etmeye başlıyor. Mezarlığa yaklaşırken, aşiret mensupları tarafından tehdit ediliyor ancak takibi bırakmıyor. Cenaze, köy camisinin önünde, musalla taşına bırakılıyor. Akşam namazı için gelen cemaat, tabutla karşılaşıyor ve cenaze namazını kılıyor. Aşiret mensupları ise uzakta bekliyor. Namazın ardından cenaze, Kayabaşı Mezarlığı'ndaki kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Timurykan, bu anı ve Evrim'in kimsesizliğini asla unutamıyor.

Soruşturma ve Gerçekler

Timurykan, Demet Bilge ile birlikte olayı araştırmaya karar veriyor. Polis fezlekelerinde, kapının zorlanmadığı, katillerin yemek yediği, 7 boş kovan bulunduğu, Selahattin'in koltukta, Evrim'in ise balkona kaçarken vurulduğu belirtiliyor. Evde yarım kalmış bir bebek patiği bulunuyor. Ancak, delil incelemesi yetersiz yapılıyor ve katiller hakkında şüpheler yer almıyor. Evrim ve Selahattin hakkında bilgi toplamak için Birecik'e gidiyorlar ve hikayeyi oluşturuyorlar.

Aşk Hikayesi ve Kaçış

Hikaye, Şanlıurfa Birecik'te, feodal düzenin hakim olduğu bir ortamda başlıyor. Selahattin, yoksul bir aileden geliyor ve Muğla'da çalışarak para biriktiriyor. Evrim ise zengin bir aşiretin kızı ve ailesi tarafından başkasıyla evlendirilmek isteniyor. Evrim ve Selahattin, bir bijuteride tanışıyorlar ve birbirlerine aşık oluyorlar. Aşkları büyüdükçe, kaçmaya karar veriyorlar ve İstanbul'a gidiyorlar.

Tehditler ve Düğün

İstanbul'da özgürce yaşamaya çalışan Evrim ve Selahattin, ailelerinin tehditleriyle karşılaşıyorlar. Aile, Selahattin'in Birecik'teki ailesini ve Muğla'daki abisini tehdit ederek yerlerini öğrenmeye çalışıyor. Bir süre sonra, aileden haber geliyor ve evlenmelerine izin vereceklerini, Birecik'te düğün yapacaklarını söylüyorlar. Bu büyük bir risk olsa da, Evrim ve Selahattin düğüne gidiyorlar. Düğün hazırlıkları sırasında, ölüm korkusu yaşıyorlar. Düğün biter bitmez, Evrim'in annesi onları oradan uzaklaştırıyor.

Hamilelik ve Kardeşin İntiharı

İstanbul'a döndüklerinde, Evrim hamile olduğunu öğreniyor. Ailelerin barıştığını ve mutlu olabileceklerini düşünüyorlar. Ancak, Birecik'te Evrim'in abisi Cindi, töre gereği Evrim'i öldürmemek için intihar ediyor. Evrim, bu olaydan sonra büyük bir bunalıma giriyor.

Ölüm Tehditleri ve Cinayet

Evrim'in annesi, telefonda kızına "İkinizi de öldüreceğiz" diyor. Evrim ve Selahattin, kaderlerine teslim olmuş gibi bekliyorlar. 2 Şubat 2005 günü, evden gelen kurşun sesleri komşular tarafından duyulmuyor. İki gün sonra, polis eve girdiğinde Selahattin'i koltukta, Evrim'i ise balkona kaçarken ölü buluyor. Evde yarım kalmış bir bebek patiği ve 7 boş kovan bulunuyor.

Adaletsizlik ve Kimsesizlik

Timurykan, katillerin kim olduğu açık olmasına rağmen, dosyanın yıllarca açılmadığını belirtiyor. Töre kurbanlarının kimsesiz olduğunu, haklarını savunacak kimsenin olmadığını vurguluyor. 12 yıl sonra bir operasyon yapılıyor ancak deliller yetersiz olduğu için dosya tekrar kapanıyor ve herkes serbest kalıyor. Timurykan, Evrim ve bebeğinin kimsesizliğinin kendisini çok etkilediğini ve onlar için bir mezar başlığı yaptığını ancak mezarlığa bırakmasına izin verilmediğini anlatıyor. Bu ülkede töre kurbanlarının kimsesiz ve adaletsiz bırakıldığını ifade ediyor.

Share

Summarize Anything ! Download Summ App

Download on the Apple Store
Get it on Google Play
© 2024 Summ